Efsane Bizans Müziği - “Bulgar Avcısı!“ (Türkçe Alt yazılı)

🤴Orijinal Şarkı Farya Faraji’ye aittir.Türkçe alt yazı bana aittir. 🎵🔥Recommended/Önerdiğim Video► 👑Dünyanın her yerinden sergilenen müzik geleneklerini Türkçe alt yazılı bir şekilde görmek isterseniz kanalıma abone olabilirsiniz. Beğenmeniz, yorum yapmanız beni daha da çok teşvik ediyor. 📖Parça Hakkında bilgi ↓ okuyunca hayran olacağınızı düşünüyorum. II. Basileios(925-1025) Hüküm süresi:(960-1025) Basileios kısa boylu, toplu vücutlu, yuvarlak yüzlü, gür sakallı, yüksek ve çok kavisli kaşları altında alışılmamış kadar parlak açık mavi gözleri olan bir kişiydi. İmparatorluk sarayında şatafatlı ve tantanalı törenlerden hiç hoşlanmazdı. Sarayda ve şehirde imparatorluk kıyafetlerini giymez her günkü kıyafeti ile ve çok kere askeri üniforması ile gezerdi. Bu giysiler bir imparatora yakışmaz kadar çok basit ve çok kere kirliydiler. Çok yetenekli bir devlet idarecisi idi. Maliye işlerinde de iyi anlardı. çok iyi bir malî ve iktisadî idareciydi.İmparatorluğun ekonomik durumu Basileios döneminde genellikle bir refah dönemi olarak görü 1025’te öldüğünde Bizans devletinin yıllık geliri 7 milyon Bizans altını (nomismata) idi. İmparatorluk hazinesinde birikmiş 14,4 milyon Bizans altını (nomismata) veya yaklaşık 100 ton saf altın bulunuyordu Ordu mensupları arasında sanki kendisine tapılırcasına askerlerinin sevgisini kazanmıştı. Saltanatının neredeyse bütününde, önceki imparatorlar gibi başkent Konstantinopolis’te sarayında oturup, oraya buraya emirler yağdıracağına, ordusunun başında askerî seferlerde hayatını geçirmiştir. Kışın bile askerî seferlere çıkmaktan çekinmemişti. Savaşmanın pratiği ile yetinmeyip de geniş olarak harp sanatı üzerinde okuduğu her bir diğer ferdi gibi askerî tayın ve yiyecek yerdi ve özel bir muamele gösterilmesini istemezdi. Ordusunda bulunan ve sefer sırasında ölen subayların çocuklarına büyük ilgi gösterirdi ve onların yiyecek, giyecek, barınma ve eğitimini sağlamak için şahsi koruyuculuk yapardı. Bunlardan çoğu sonradan asker ve subay olup kendi komutası altına girince gerçekten Ordunun Babası niteliğini kazanmıştı. Basileios ülkesinin küçük ve orta çaplı köylülerce da çok küçük ve orta çapta tarım arazilerini koruyacak kanunlar çıkartmış ve bu sınıfa düşen vergi yükünü azaltmıştır. Saltanatı sırasında neredeyse devamlı savaşlar olmasına rağmen bu tarımcı sınıfı için Basileous’un imparatorluk dönemi bir refah devri olarak görülmektedir. Diğer taraftan Basileios soylulara, büyük toprak sahiplerine, kiliselere ve manastırlara düşen vergi yükünü yükseltmiş ve böylece onların iktidar gücüne etkilerini ve servetlerini azaltmıştır Siyaset alanında II. Basileios bir oğlu olmadan ölmüştür ve imparatorluğu kardeşi VIII. Konstantinos’a bırakmıştır. Bizans tarihinde en önemli imparatorların çoğu böyle çocuksuz ölmüşlerdir (örneğin I. Justinianus). Ne yazık ki kardeşi ve onu takip eden hanedan üyeleri yeteneksiz hükümdarlar olmuşlardı. Basileous evlenmemiş ve hiç çocuğu olmamıştır. Din alanında Basileios, Hristiyan Ortodoks dinini kabul etmesi; bu ülkenin çoğu pagan olan nüfusunun Ortodoks olmaya dönüştürülmesi ve Rus Ortodoks kilisesinin doğrudan doğruya Konstantinopolis Patrikliği’ne bağlanması dolayısıyla Bizans’ın büyüklüğünü ve prestijini çok artırmıştı Ortodoks Patriği’nin din ile devletin ayrılması hakkında konuşmaları Basileios Bizans’ta kilise işlerine şahsen karıştığına ve bunun kilise bürokratları tarafından beğenilmediğine bir diğer ipucu sağlamaktadı için kutsal olan ve o zamanlar bile birçok Hristiyan hacı çeken Kudüs’e karşı olan Abbasi-Arap tehlikesini azaltmayı başarmıştır.İmparator Herakleios’tan beri hiç Bizans girişimi görmemiş olan uzak Hristiyan Kafkas ülkelerinde üzerinde Bizans otoritesinin geçmesine neden olmuştur. Basileios’tan hemen önce gelen Bizans imparatorları askerî güçlerini İslam Araplara karşı savaşlara odaklanmışlardı. Basileios’un dış politikası ise çok daha geniş alana yayılmıştı. Basileous’un baş dış politikası Bulgarlara karşı savaşmak ve onları sonunda ortadan kaldırmak oldu. Araplara karşı da savaşta bulundu II. Basileios hükümdarlığı sonunda imparatorluk yaklaşık beş asırlık tarihinin en görkemli ve geniş dönemini yaşıyordu ve varisi olan kardeşi VIII. Konstantinos’a Bizans tarihinde I. Justinianus’tan beri görülmemiş büyüklükte arazisi olan bir ülke bırakmıştır. Bu ülke coğrafi olarak Balkan Yarımadası, Anadolu, Kuzey Suriye, Kuzey Irak, aşağı Kafkaslar ve güney İtalya’yı kapsıyordu. II. Basileios’un 65 yıl imparatorluk unvanı taşıması ve tam yetkilerle 49 yıl süren hükümdarlık dönemi bin yıllık Bizans tarihinde en uzun imparatorluk dönemidir. Bizans İmparatorluğu’nun en görkemli ve şanlı devirleri I. Justinianus ve II. Basileios dönemleridir. tags:
Back to Top