#nesrinsipahi #yeşilçamklasikleri
Grafik Tasarım & Video Konsept: Zafer Başaran
00:00 artık sevmeyeceğim
3:21 duyduk duymadık demeyin
6:04 olmaz olmaz bu iş olamaz
9:04 sevil de sevme
11:12 hicran bana aşkından kalan
13:56 rüyalar gerçek olsa
15:27 arım balım peteğim
18:03 kalbi kırık serseri
21:40 son hıçkırık
25:05 aşkın kanunu
28:37 hani o bırakıp giderken seni
31:58 kederli günlerimde
34:56 gözleri aşka gülen
38:38 için için yanıyor
42:13 dönsen de artık sevemem seni
45:03 kıskanırım seni ben
48:47 ben gamlı hazan
52:44 ben seni unutmak için sevmedim (Telif Sorunu Nedeniyle Sonradan Videoda Ses Kısılmıştır)
56:11 ömrümce hep adım adım
59:56 bir gün sana döneceğim
1:02:53 arkadaşımın aşkısın
1:06:42 ben bir bar kızıyım
1:10:28 o siyah gözler
1:13:23 sen istedin
1:17:04 gel şarkı söyle
1:20:18 sevmek bir yalanmış
1:22:33 azize
1:25:52 yar saçların lüle lüle
1:29:49 acı tatlı hatıralar
1:32:27 canım benim gülüm benim
1934 yılı Kasım ayında İstanbul, Yeşilköy’de doğdu. Ailesi Kırım Tatarı asıllıdır. İlkokulu ve Bakırköy Ortaokulu’nu bitirdikten sonra Sanat Okulu’nun Moda ve Biçki-Dikiş Kursu’na gitti. İngilizce öğrenmek için Amerikan okuluna devam etti. Önce Batı Müziği ve Şan dersleri alan Nesrin Sipahi’nin Türk Sanat Müziğine olan yeteneği, İstanbul Belediyesi Konservatuvarı’nda Ahmet Nuri Canaydın tarafından keşfedildi. Şerif İçli’den ders aldı, 1953 yılında TRT Ankara Radyosu’nda kadrolu sanatçı olarak göreve başladı. Radyoda, Ferit Ruşen Kam, Refik Ahmet Sevengil, Halil Bedii Yönetken, Suphi Ziya Özbekkan ve Ekrem Güyer’den istifade etti. 1957’de ilk plağı ’’Bir Rüzgârdır Gelir Geçer Sanmıştım’’ ı Odeon Plak Şirketi’nden çıkarttı.
23 Ocak 1957’de Hasan Aldemir Sipahi ile evlenerek, soyadını değiştirdi. Bu evlilikten iki erkek çocuk sahibi oldu. Sanat yaşamında “Sipahi“ soyadını kullandı ve “Nesrin Sipahi“ adıyla tanındı.
1965 yılında Tamer Yiğit’le baş rolünü paylaştığı Kalbimdeki Serseri adlı müzikal filmde oynadı.1974 yılında o dönemin Fenerbahçe futbolcularıyla kulübün bilinen ilk marşı olan sözleri Fecri Ebcioğlu’ya ait Yaşa Fenerbahçe’yi söyledi.
1998 yılında Kültür Bakanlığı tarafından Devlet Sanatçısı unvanı verildi. Klasik Türk Sanat Müziği Sanatçısı olarak uzunca bir dönem gazinolarda as solistlik yapan sanatçı 1968 yılında tarzının dışına çıkarak, popüler müzik tarzında birer aranjman olan Bebek ve Arkadaşımın Aşkısın adlı parçaları plağa okudu.
Sanatçının hususiyetini, özellikle sesinin gürlüğü, genişliği ve sanatçının repertuvar tercihleri karakterize etmektedir. Sanatçı, sesinin genişliği sayesinde, Münir Nurettin Selçuk’un Endülüs’te Raks eseri örneğinde olduğu gibi, zorlu ve çıkışlı eserleri oldukça yetkin bir biçimde seslendirmiştir. Popüler eserleri sıklıkla seslendirmekle birlikte, sanatçının klasik eserlere özel bir önem atfettiği, özellikle Neoklasik dönem eserlerini oldukça doyurucu bir şekilde icra ettiği kaydedilmelidir.