Bunları hurafe belleme, gönlünü derviş edende hakiki dervişliğin kuvve-i kudsiyesi vardır.
Eşyaya tesir eder amma bu bir sırdır.
Bu sır verilmez, alını olan usulünce yol yürür, vasıl olur.
Usulünce yürümeyen kavuşamaz.
Eee, kavuşamayan, nasip bulamayan da der ki yol bu değil, hurafedir onların yol bellediği.
Biz yolda mıyız, hurâfede miyiz bilmeyiz.
Biz inandığımız gibi yaşamak isteriz. Olan biten bu.
Başkaca da bir gerçek yok. Biz Hakk yolundayız,onlar batılda... Onu da demeyiz. Yolun sonuna varıp bakan mı var ki kim Hakk, kim batıl?
Biz inandığımız, güzel olan bu deyu bunu yaşarız.
Nedir o vakit güzel olan?
Tevhid!.... Birlik!....
Öyle lafta, dilde, sözde değil, gönülde.
Bu bir hissetme meselesi.
Kitap sayfalarında hisler yazmaz, harfler yazar.
Gönül her dilden konuşur.
Gönül kitabına harf lazım değil.
Halktan görende der ki bunlar sofudur,dağda, bayırda zikir çekerler.
Yahut meczuptur, falandır, filandır.
Zikir, dervişin içini arındırır. Bunun bir usulü, erkanı vardır.
Halk bunu nerden bile? O yolun yolcusuna açılır, çığırtmaç tutup sır ilan ediverecek değiliz ya ahaliye.
Biz yolun başında bir ihtiyârız.
Yolumuz eğri mi doğru mu bilmeyiz.
Amma kendisi gelip sorar ise kisi, yolu tarif ediveririz.
Amma kişi gelmez ise bizden bir davet yoktur. Herkes vara, kendi yolunu yürüye. Sen bundan sonra dilinden Kelime-i Tevhid’i düşü zikrin “La ilahe illallah“ olsun.
Hatırından çıkarma ki zikrinden gayri dilin terbiye edecek yoktur. Ahali içine çıkanda içinden zikret.
Kişi kendi başına ise zahiren zikir, ahali içinde dilden değil, gönülden.
Bunlar dahi bir usuldü erkanıdır. Hatırından çıkarmayasın, usulsüz vusül olmaz.
Yola çıkmayan varamaz, yürümek ayakkabımızı eskitmek değildir emelimiz. Emelimiz varmaktır.
Yol “bir“dir,“bir“e varır.
Varlık da “bir“dir. Bakma hayvandır, bitkidir, sudadır, karadadır, havadadır, göklerdedir.
Göze gelir, göze gelmez. Cümlesi “bir“dir.
Tut ki elinde bir ayna, tut güneşe.
O aynadan bir sürü güneşler görünür.
Şimdi o yansımaların her biri bir güneş midir?
Değ güneşten değil midir onlar.
Asılları, nesilleri güneş değil midir,öyledir.
Güneşüneş olmaz ise aynada akisleri olur mu ?.
O vakit yol,güneşe varır..
Şimdi tutup da her şeyi anlatıvermenin de ne sana faidesi var ne de bir mânâ içerir.
Ancak boş laf etmiş oluruz.
Onlar yolun üstünde, gören kendi görüversin bakalım.
Görmeyi bilen, görmeyi bilemeyen göremez.
Gözde kendi başına görecek değil.
Bu yolda gözleri ama olan görür, gözü açık olan ama kalır.
“La ilahe illallah“...
Dilindeki “Esma“ hayatında “müsemma“ olsun inşallah.
1 view
2096
580
2 months ago 00:00:53 1
Güzel Aşklar Diyarı 2. Fragman | 23 Eylül Pazartesi başlıyor!
2 months ago 00:04:05 1
Yunus Emre Özdemir - Visky (Original Mix)
2 months ago 00:01:29 1
İZLE, EĞLEN, ÖĞREN - TANIŞMA VE TANIŞTIRMA // WATCH, ENJOY, LEARN - MEETING AND INTRODUCING